Sevgili okuyucular, Evet, biliyorum. Buradaki cümlelerim tamamlanmamış. Paragraflarımın eksikliği korkunç. Belki yazım hatalarım da öyle. Ama bu bir rüya ve rüyalarda kurallar geçerli değil, değil mi? Deneysel olarak adlandırın. Keyfini çıkarın. Yorumlar her zaman hoş karşılanır. – JJS Harshaw * * * * * İlk başta, görülebilen tek şey Zeynep’in yüzü. Sol taraftan. Sinematik terimle, sıkı bir yakın çekim. Gözleri kapalı. Kuzgun saçları geriye doğru sıkıca toplanmış. Makyajsız yüz. Ağız açık. Dudaklar dolgun ve nemli. ÇEKİM Bir el çerçeveye alttan girer, rüya göreni ürkütür. El, Zeynep’in çene hattı boyunca yavaşça okşayarak hareket eder. Zeynep başını kaldırır, sağa doğru gerilir. “Ah evet…,” diye fısıldar Zeynep. “Evet, bu çok iyi hissettiriyor.” Başını geriye doğru eğer. Boynunu el için kavisler. Güzel ve zarif el. Boğazını okşamak için. Zeynep nefesini tutar. ÇEKİM Çerçeve orta çekime genişler. Elin sahibini kapsamak için. Elif, Zeynep’in boğazını sağ taraftan okşar. Elif’in eli Zeynep’in sol kulağının arkasını okşar. Elif, Zeynep’in çenesini eline alır. Gülümser. Elif, Zeynep’i öpmek için eğilir. Zeynep, almak için dudaklarını aralar. Dudakları titrer. Yavaşça öpüşürler. Derinlemesine. Elif, Zeynep’in boğazına geri döner. Zeynep’in boğazının tabanındaki çukurdan Zeynep’in kulağının arkasına kadar nazikçe yalar. Oradan Zeynep’in gergin ağzı ve duyusal diline geri döner. Rüya gören REM uykusundan çıkar ve tablo karanlığa döner. Başka bir REM döngüsü Rüya gören, yatağın ayak ucunda odada durur. ÇEKİM Kuruluş çekimi: Zeynep, pirinç başlığa kelepçelenmiş. Kolları başının üstünde gerilmiş. Zeynep giyinik. Basit beyaz, Oxford düğmeli bir bluz. Yeşil keten etek. Elif yanında yatıyor. Çıplak. Beyaz bir uyluk Zeynep’in etekli karnının üzerinde uzanmış. Elif’in eli Zeynep’in yüzünü ve boynunu okşuyor. Elif’in yüzü Zeynep’in boynunun çukuruna gömülü. Elif bir dirseğinin üzerine kalkar. Zeynep’in yüzüne dokunur. “Zeyno, sevgilim, şimdi bluzunu açıp memelerini emeceğim.” “Lütfen….,” Zeynep’in tutkulu yakarışı. Başını yastıklara geri atar. Bir kadının memelerini emmesinin yeni hissini bekler. Elif, Zeynep’in bluzunun düğmelerini açar. Zeynep’in beyaz dantel sütyenini ortaya çıkararak açar. Elif, elini Zeynep’in yüzünden aşağıya, göğüslerinin ve karnının nazik şişkinliğinin üzerinden gezdirir. Uykuda bir anlık Sütyen açık. “Ah Zeyno,” Elif şehvetle hayranlıkla fısıldar. “Ne güzel göğüslerin var; çok sıkı ve yuvarlak. Meme uçların çok şişkin…” Elif, bir meme ucunu ağzına alır. Zeynep, bakire meme ucunda sıcak, ıslak ağzın verdiği zevkli şokla çığlık atar. Başka bir REM düşüşü. Karanlığa geçiş. SADECE SES “Zeyno, sevgilim olmanı istiyorum.” Ses sakin ve kararlı; ısrarcı. “Hayır, hayır yapamam! Bu doğru olmaz… Hayır….” Zeynep itiraz eder ama kararlılığı zayıflamaktadır. “Kendin bilirsin Zeyno. Sanırım sen kabul edene kadar bunu yapmaya devam etmemiz gerekecek.” “AH HAYIR! Hayır, lütfen! Hayır…” Zeynep’in çaresiz yakarışı yoğun bir zevk inlemeye dönüşür. Görüntü geri döner ÇEKİM Zeynep. Siyah saçlar dağınık. Baş geriye atılmış. Çıplak. Vücut gerilmiş ve sertleşmiş. Kelepçelere karşı geriliyor. Yoğun bir orgazmın içinde. Elif. Karnının üstünde. Kolları Zeynep’in uyluklarını kucaklıyor. Beyaz sırtı, dolgun kalçaları ve kıçı rüya görene dönük. Zeynep’in ipeksi, beyaz uylukları arasında hareket eden kısa kesilmiş kızıl saçların şoku. “…Evet…,” ağır nefesler arasında, “evet, sevgilin olacağım…” Rüya gören Elif’in arkasına geçer. Elif’in başının Zeynep’in cinselliğini ağızla alırken kayıp sallandığını izler. Rüya gören, Zeynep’in yüzündeki yoğun konsantrasyona bakar. Alnını kaplayan terin parlaklığına. Göğüslerini kaplayan ter. Nefesi düzensiz. Göğsü ve karnı Elif’in ısrarcı hareketlerinin ritmiyle inip kalkıyor. Rüya gören gülümser. Elif’in arkasına geçer. Kalçalarına uzanır. REM düşüşü Karanlığa geçiş. “Saat 7:01, 710 KCMO Haber Radyosu’nda. Bu sabah sıcaklık eksi 12 derece. Bu sabah sıkı giyinin!…” Rüya gören alarmda homurdanır. “Kahretsin!” * * * * * “Günaydın Şef, kahveniz ve mesajlarınız burada. Dün gece cep telefonunuzu kapalı mı tuttunuz? Tsk, tsk.” “Hmmmm. Bu sabah danish var mı?” “Üzgünüm, geç kaldınız. Pazarlama dronları sizden önce davrandı. Geriye sadece birkaç erik danish kaldı. Hala orada olup olmadıklarını kontrol etmemi ister misiniz?” Şef bulanık gözlerle yukarı baktı. “Elif, kim erik danish yer? Kim erik danish yapar ki?” “Fırın?” “Zeki. Bu sabah büyük balıklardan biri mi dolanıyor?” “Hayır, sahil temiz.” “Kapıyı kapat.” Şef bir Marlboro Red çıkarır. Elif onu yakar. Şef sandalyeye yaslanır, derin bir nefes alır ve yavaşça üfler. “Bu sabah programda ne var?” “On beş dakika içinde röportaj yapıyorsunuz, Tanrım! Bir Bayan Zeynep Yılmaz. Columbia mezunu, iletişim alanında lisans derecesi var. Oh.” “Ne?” “O benim kardeşlik grubumdaydı.” “O zaman umarım işe başladığında senin kadar şehvetli olur.” “Hala şehvetliyim ve bunu biliyorsun.” “Bu gece gelir misin? Sana melek saçlı makarna yaparım ve yanında harika bir şişe şarap var.” “Dokuz uygun mu?” “Harika.” Kapıda bir tıklama. “Erken gelmiş. Gelin.” Zeynep Yılmaz, kardeşlik grubu üyesi ve iletişim alanında lisans derecesine sahip, şefin kapısında duruyordu. Nişastalı beyaz, Oxford düğmeli bir gömlek giymiş. Ve dizlerine kadar gelen basit bir keten yeşil etek. Siyah üç çeyrek inç topuklu ayakkabılar. Şiddetli soğuğa rağmen, çorap yok. “Merhaba. Ben…” “…Zeynep Yılmaz. Melek saçlı makarna, beyaz şarap ve geç saatler hakkında ne düşünüyorsun?” “Onları seviyorum. Buraya taşındığımdan beri biraz yalnızdım.” Şef gülümsedi. Elif, şefin…
Zihni. Gülümsedi. “Bu gece. Şef ve benle gelebilirsin.” * * * * * Uykuya dalmak, belki de rüya görmek…